Dünyada ve Türkiye’de yeşil enerji pazarındaki gelişmeler, enerji görünümü ve yeşil enerji konusunda ülkemizde atılması gereken adımların ele alındığı Yeşil Enerji Zirvesi, sektör temsilcilerinin katılımıyla İstanbul’da düzenlendi.
Istanbul, 22 Kasım 2023 – ATP GreenX ve EDİDER iş birliğinde, ETD katkılarıyla düzenlenen ‘Yeşil Enerji Zirvesi’, 21 Kasım’da Mandarin Oriental Bosphorus Otel’de gerçekleştirildi. Çevrim içi olarak da takip edilebilen zirve, ‘Dijital Yeşil Enerji Pazarı Trendleri, Yerel ve Global Yeşil Enerji Pazarına Bakış ve Dünyada ve Türkiye’de Enerji Görünümü‘ temalarıyla düzenlendi.
Zirvenin açılış konuşmalarında, dünyada sürdürülebilirlik kavramının her geçen gün öneminin arttığına değinen Ata Holding Yönetim Kurulu Başkanı Korhan Kurdoğlu ortak hedef olan sürdürülebilirliğin herkes için büyük bir fırsat olduğunu ifade etti. Kurdoğlu: “Sürdürülebilirlik, ayakları yere basan projelere ihtiyaç duyulan bir kavram. İklim krizi bize elimizi çabuk tutmamızı söylüyor. Hayata geçmiş ya da geçebilecek projelere odaklanmalıyız. ATP GreenX platformu, enerji piyasasının ana aktörlerini bir araya getirip yeşil sertifikaları alıp satabilecekleri bir ortam sunacak. Ata Grubu olarak bu etkinliğe sponsor olduğumuz için çok mutluyuz. EDİDER ve ETD’ye bu etkinliği organize ettikleri için ayrıca çok teşekkür ederim” dedi.
“Sürdürülebilirlik ve Dijitalleşmeyi Destekliyoruz”
Enerji sektörünün iklim değişikliği konusunda en önemli sektör olduğunu ifade eden Kurdoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: “Future is now” yani “gelecek şimdi” tanımı doğa ile iç içe olduğumuzun bir kanıtı. Hepimiz parçası olduğumuz bu dünyanın kaynaklarını korumak için çabalamalıyız. Operasyonlarımızı sürdürülebilir hale getirmeliyiz. Sürdürülebilirlik konusunda finans sektörü de büyük önem taşıyor. Teknoloji sektörü ise günümüzde her şeyin dijitalleşmesine bağlı olarak öne çıkıyor. Biz de ATA Holding olarak sürdürülebilirlik ve dijitalleşmeyi her anlamda destekliyoruz.”
“Karbon Salımı Azaltma Çalışmalarımız Devam Edecek”
Bu yıl sürdürülebilirliğe ATA Holding olarak daha fazla odaklanacaklarını ifade eden Kurdoğlu, şirketin karbon salımı ve su tüketimi azaltma çalışmalarını devam ettirdiğini, ayrıca yeşil enerjide yapacakları yatırımlarla sürdürülebilirlik faaliyetlerini de yoğunlaştırdıklarını ifade etti. Kurdoğlu: “Türkiye enerji piyasası ve ekonomisini etkileyen Atatürk Barajı’nın hayata geçirilmesinde rol almış olmanın büyük gururunu yaşıyoruz. Babamız Ertuğrul Kurdoğlu’nun vefatının 10. yılı dolayısıyla kendisini saygı ve özlemle anıyorum. Atatürk Barajı yıllık 9 milyar kw enerji kapasitesi ile elektrik tüketiminin yüzde 3’ünü karşılıyor.” dedi.
Zirvenin keynote oturumunda söz alan Boston Consulting Group partnerlerinden Bakatjan Sandalkhan Yeşil Enerji Dönüşümünde İnovasyon temalı konuşmasında Paris İklim Anlaşması’nın öngördüğü hedeflerden dünyanın uzak olduğunu ve bunun arkasında bazı nedenler yattığını ifade etti. Sandalkhan: “Zorluklar var fakat umut verici bazı gelişmeler de var. Emisyon oranında yüzde 1.5 artışımız devam ediyor. Aslında bizim bu artışı yıllık yüzde 7 düşürmemiz gerekiyor. Diğer türlü 1.5 derecelik Paris Anlaşması taahhütlerini gerçekleştirmekten çok uzakta kalıyoruz. Ülkeler karbon salımı azaltımı konusunda yeterince taahhütte bulunamıyor ya da bulundukları taahhütleri yerine getiremiyor. Dünyanın en büyük 1000 şirketine baktığımızda ise sadece yüzde 20’si karbon salımını azaltma konusunda başarılı. Diğer taraftan günümüzdeki teknolojilerin yüzde 55’i ekonomik. Geri kalan yüzde 45’inde ise bir inovasyona ihtiyaç var. Yaklaşık olarak 4 trilyon dolarlık iklim yatırımına ihtiyacımız var. Bunun şuanda sadece yüzde 50’sini karşılayabiliyoruz. Davranışsal değişim çok önemli önemli. İklim değişikliğini tetikleyici gereksiz ulaşımdan kaçınıp enerjiyi verimli kullanmamız gerekiyor. Daha iyi ve sürdürülebilir bir dünya istiyorsak devletlerin de bazı teşvikleri vermesi gerekiyor” dedi.
Dijital Yeşil Enerji Pazarı Trendleri oturumunda ATP GreenX olarak yeşil enerji ve yeşil sertifikaların ana hedefler arasında yer aldığını ifade eden ATP GreenX İş Geliştirme Müdürü Tuğba Tanıl: “2023 itibarıyla emisyon raporlamaları devreye girmiş bulunuyor. Bunlardan demir – çelik, çimento, enerji, alüminyum ve hidrojen sektörleri ilk hedef sektörlerden. 2023’ten 2026 yılına kadar bir geçiş süreci yaşanacak. 2030’a kadar ise tüm sektörler ve kurumlarımızın Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasına hazır olacak şekilde bunu kurgulaması gerekiyor. 2030 yılı projeksiyonlarına baktığımızda ise enerji tüketimimizde yüzde 30’lara varan bir artış görüyoruz. Yenilenebilir enerji üretimini aynı zamanda yeşil enerji sertifikaları ile desteklemek gerekiyor. Halka arz olan firmalarda sürdürülebilirlik ve izlenebilirlik kriterleri oldukça önemli ve bu ekosistemde yeşil finansmana oldukça önemli katkı sağlıyor. Küresel yeşil sertifika pazarı yıllık yüzde 27,2 büyüme ile 2030’da 111 milyar dolara ulaşacak. Bu büyük pazarda Türkiye olarak hem Avrupa hem de globalde büyük bir hacme sahip olabiliriz. Pazar büyümesini sağlayacak faktörlerin başında akıllı kontratlar olacak. Bununla birlikte veri analiz platformları, entegre sistemler, dijital takas ve saklama ile süreçlerin dijitalleşmesi ön plana çıkıyor.” şeklinde açıklama yaptı.
Türk Enerji Liderleri, İklim Krizi ve Yenilenebilir Enerjiye Odaklandı
Etkinliğin son oturumunda ise “Dünyada ve Türkiye’de Enerji Görünümü” konulu bir panel yer aldı. Moderatörlüğünü EDİDER Başkanı Elif Düşmez Tek’in gerçekleştirdiği oturumda EPİAŞ Genel Müdürü Ahmet Türkoğlu, SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Araştırma Koordinatörü Hasan Aksoy ve APlus Enerji Kurucu Ortaklarından Ozan Korkmaz konuşmacı olarak yer aldılar.
Panelde, dünyada ve Türkiye’deki enerji dönüşümü projeksiyonlarında arz ve talep karmasının nasıl gelişeceği değerlendirilirken bu dönüşümü mümkün kılacak teknolojik dönüşüm ve bunun nasıl mümkün olabileceği konuları ele alındı. Daha sonra ise geleceğin enerji dünyasında enerji borsalarının yeri ve rolü nasıl değişeceği ve bu kapsamda kurumların yol haritalarındaki çalışmalara yer verildi.
Toplantıda konuşan EDiDER Başkanı Elif Düşmez Tek, iklim krizi ve enerji arz güvenliğinin zorluğu üzerine odaklandı. IEA’nın Dünya Enerji Görünümü Raporu’na atıfta bulunarak, binek araçlarda hızlı bir elektrikli araç dönüşümü yaşandığını ve Türkiye’nin bu trende yer aldığını belirtti. SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Araştırma Koordinatörü Hasan Aksoy ise dünya genelindeki temiz enerji geçişini vurgulayarak, Türkiye’nin düşük emisyonlu bir ülke olduğunu ifade etti. Elektrik üretimindeki yenilenebilir kaynak oranının artırılması ve karbon vergilendirmesi gibi politikaların önemine dikkat çekti. EPİAŞ Genel Müdürü Ahmet Türkoğlu, iklim değişikliğinin enerji sektörünü etkilediğini belirterek, YEK-G mekanizması aracılığıyla yenilenebilir enerji yatırımcılarını desteklediklerini ve bilinçli tüketimi teşvik ettiklerini söyledi. Aplus Kurucu Ortağı Ozan Korkmaz ise Türkiye’nin rekabet eden bir sanayi oyuncusu olması gerektiğini ve güneş enerjisinin önemine vurgu yaparak, mevcut yatırım projelerinin değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.