Yazar – Okan Kurdoğlu
ERP ( Enterprise Resource Planning ) yazılımları bir süreç içerisinde kendine yer bulan veya süreci şekillendiren, şirket kültürü ve insana dokunan yazılımlardır. Bu çok fazla değişkenin olduğu durum, ERP projelerinin başarı oranlarında da farklı sonuçları beraberinde getirmektedir.
- Şirket üst yönetiminin yaklaşımı ve istenilen şeylerin netliği
- Şirket çalışanlarının alışkanlıklarını ne kadar değiştirmek istediği, şirket yönetiminin değişime ne kadar inandığı
- İhtiyaçlara ve bütçeye göre doğru program seçimi
- İçeride doğru proje ekibi ve doğru iş ortağının seçilip seçilmediği
- Şirket çalışanlarının ve iş ortağının yetkinlik düzeyleri
Yukarıdaki temel olarak sayılabilecek noktaları bugün birçok kaynakta ERP Projelerinin başarısızlık nedenleri olarak görebilirsiniz. Bunun devamında;
- Bütçesini aşan projeler
- Verilen paranın karşılığını alamadığını düşünen şirket sahipleri ve yönetimleri
- Kullanım zorluğu nedeniyle programa alışamayan kullanıcılar
- Üretilen verilere güvenilememesi
- Sistem ve departmanların senkron bir şekilde çalışmaması
- Şirket süreçlerinin programa uyumunun sağlanamaması, ve çok fazla geliştirme yapılması da ilk bölümün sonunda ortaya çıkan başarılı olamamış bir projenin çıktıları olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu noktada projelerin ilk başlarına yani satış aşamasına gidersek eğer, dağın fare doğurması durumuyla genelde karşılaştığımızı görürüz. Kısaca özetlersek; satış sürecindeki konuşulan konuların ne şirket gerçekleriyle ne de kullanılan yazılımın gerçekleriyle uyuşmaması ve hayal edilen proje sonucu çıktılarının yola başlarken konuşulan şirket görüntüsüyle örtüşmemesi beraberinde pişmanlığı, güvensizliği ve umutsuzluğu getirmektedir.
Genelde bu karamsar görüntüdeki temel sıkıntı, ihtiyaç ve çıktıları doğru belirleyememe, doğru olmayan süreçleri sisteme uydurmaya çalışılması olmaktadır. Basit olan zordur, veya sadelik, karmaşıklığın nihai halidir sözleri bana göre anlamlı sözlerdir ve ERP dünyasında da geçerlidir. Başlangıçta basit ama ihtiyacı çözecek tasarımı yapabilmek daha çok düşünmeyi, tasarım için daha çok vakit harcamayı daha fazla empatiyi ve geçmişte o işi daha çok tecrübe etmiş olmayı gerektirir. Ancak genelde tasarıma az zaman ayırıp zor bir geliştirme veya iş yapmak, buna zaman harcamak, program standartlarını değiştirmek, bir yanılgı olarak iyi iş yapmanın ve başarılı olmanın tatmin noktası olarak görülmektedir. Bir maçta zor atılan spontane bir gol güzeldir, izlemesi keyif verir, ancak size maç kazandırmayabilir veya her maç böyle bir gol atacağınızı göstermez, bir sisteme/taktiğe bağlı atılan basit goller ise sizi daha az bilinmezlik içerisinde başarıya götürebilir. Bu noktada; basit, adımı adım kurgulanan, gidilmek istenen gerçekçi hedeflerin doğurduğu ihtiyaçları iyi anlamış ve doğru çıktılar sunan bir sistem, başarılı olması muhtemel bir sistemdir. Başlangıçta başarıya bağlı olarak gelişen yeni ihtiyaçlar ve oluşan sinerji, proje devamında yerini basit kavramının başka firmalar için bakıldığında komplike ile yer değiştirdiği bir sisteme dönüşecektir.
Kısa bir gelecek…
ERP yazılımları gelecekte daha standart akışlara sahip olup, proje anlayışı yerini çok kısa sürede kullanıma geçebilen ürünlere dönüştürebilecek midir? İşin doğası buna uygun mudur? Bu sorunun da yazının başında yazdığım gibi kısa vadede net bir cevabı olmayacaktır ve değişkenlere göre farklı cevaplarımız olabilecektir. Günümüzde bulut teknolojileri, ürünleşme ve servis hizmet modellerinin, bildiğimiz proje anlayışını değiştiriyor olması yakın gelecekte de farklı soruları ve ihtiyaçları beraberinde getirecektir. Bu sorulara hazırlıklı olabilmek için veri boyutlarının ve hızın giderek arttığı günümüzde temel ERP süreçlerinin oturtulmuş olması, büyümek ve değişen dünyaya ayak uydurmak isteyen işletmeler için bir lüks olmaktan çıkıp zorunluluk halini almıştır.
Birçok alanda her gün farklı gelişmelerin olduğu teknoloji dünyasında, iş modellerinin de buna bağlı olarak değişmesi, sektörel süreçlerin sistematikleşmesi ve standartlaşması, işletmelerin doğru süreç ve yöntemlerle çalışmalarını sağlayıp, kaynak yönetimi ile maksimum verimin alınmasını sağlayacaktır. Bu noktada terzi işi dikilen projelerin, sektörel standartları doğru bir şekilde uygulayan uzmanlaşmış, entegre çalışan ürüne yakın sistemlere dönüşebileceğini ve teknolojilerle yeni bir forma bürünecek sektör standartlarının firmalar için yol gösterici bir hal alacağını öngörebiliriz. İş yapış şekillerinin standartlaşması ve yazılımların / firmaların sektörel olarak uzmanlaşması beraberinde yeni iş ortaklıkları ve yeni ürün oluşumlarını arttırıp birçok ürününde sonu olacaktır.
Bugünlerde sıklıkla duyduğumuz ve duyacağımız Endüstri 4.0, Internet of things (IoT), Bulut tabanlı, Rpa, Yapay Zeka ( Artificial Intelligence ), Low code, Big data, Açık Kaynak Teknolojiler ( Open Source Technology ), İnovasyon ( Innovation), Sanal Gerçeklik ( VR ), ERP (Enterprise Resource Planning ) vb. bir çok tanımlama hayatımızda olmaya ve bulanıklığın yerini netliğin aldığı tümleşik uygulamalara evrilmeye devam edeceklerdir.