Yapay zeka (AI), günümüzün en hızlı büyüyen ve en derinlemesine etkiler yaratan teknolojilerinden biri. Bu büyüme, yalnızca teknoloji devleri ve bu alanda çalışan uzmanlar için değil, sıradan insanlar için de dünya düzenini değiştiren bir etki yaratıyor. TED Talks kapsamında yapılan bu konuşmada, Ian Bremmer ve Birleşmiş Milletler’in yapay zeka yönetimi konusundaki çabaları ele alınıyor.
Bremmer, dünyanın “teknopolar” bir geleceğe doğru ilerlediğini belirterek, bu dünyada ulus devletler yerine büyük teknoloji devlerinin hüküm sürdüğüne dikkat çekiyor.
Küresel AI Yönetimi İhtiyacı
Yapay zekanın kontrol altına alınması neden bu kadar önemli? Çünkü AI, hem büyük fırsatlar hem de büyük riskler taşıyor. TED’de yapılan bu konuşmada Ian Bremmer, yapay zekanın yalnızca teknoloji devlerinin değil, tüm insanlığın faydasına olacak şekilde yönetilmesi gerektiğini vurguluyor.
Teknoloji, yeni iş imkanları yaratabilir, üretkenliği artırabilir, hatta yeni aşılar geliştirilmesine yardımcı olabilir. Ancak aynı zamanda işsizliğe, veri gizliliği ihlallerine ve ekonomik eşitsizliklere yol açabilir.
Birleşmiş Milletler, bu “teknopolar” geleceğe karşı küresel düzeyde bir yönetişim ihtiyacını vurguluyor. 2024’te yayımlanan Birleşmiş Milletler raporu, AI teknolojisinin getirdiği fırsatları ve riskleri anlamak ve dünya çapında düzenleyici kurallar geliştirmek amacıyla hazırlandı.
Bu girişim, yapay zekanın getirdiği tehditleri yönetmek ve fırsatlarını herkesin erişimine açmak adına atılmış önemli bir adım olarak öne çıkıyor. Bu TED Talks sunumu, yapay zekanın geleceğinin şekillendirilmesi için atılan bu önemli adımların tartışıldığı kritik bir buluşma olarak karşımıza çıkıyor.
Günümüzde, yapay zeka yatırımlarının çoğu büyük teknoloji devleri tarafından yapılıyor ve bu durum ulus devletlerin geri planda kalmasına neden oluyor.
Yapay zekanın toplumlar üzerindeki etkisini kontrol altında tutmak, bireylerin haklarını korumak ve teknolojinin olası zararlarını minimize etmek amacıyla bir tür küresel yönetim modeli kaçınılmaz hale geliyor.
Birleşmiş Milletler tarafından önerilen bu yeni yönetim modeli, AI’nin hem devletler hem de özel şirketler tarafından etik ve sorumlu bir şekilde kullanılmasını sağlamak için küresel işbirliğini teşvik etmeyi amaçlıyor. Örneğin, ChatGPT gibi büyük dil modelleri, kullanıcılar için günlük yaşamda büyük kolaylıklar sunarken aynı zamanda veri gizliliği ve bilgi manipülasyonu gibi endişeleri de beraberinde getiriyor.
Birleşmiş Milletler ve AI Yönetimi
Birleşmiş Milletler’in yapay zeka yönetimi konusundaki adımları, TED Talks konuşmasında detaylı olarak ele alındı.
2024 yılında yayımlanan rapor, yapay zeka teknolojisinin getirdiği fırsatları ve riskleri ortak bir şekilde anlamak ve küresel düzeyde düzenlemeler geliştirmek amacıyla hazırlandı.
BM Genel Sekreteri António Guterres, yapay zekanın dünya çapında kontrolsüz bir şekilde yayılmasının, iklim değişikliği gibi diğer küresel krizlere benzer bir tehdit oluşturabileceğini vurguladı. Bu nedenle BM, AI’nin düzenlenmesi gerektiği konusunda kararlı bir tavır sergiliyor.
TED konuşmasında Bremmer, BM’nin bu raporunun amacının ülkelerin AI’yi kullanırken ortak etik kurallar ve düzenlemeler benimsemelerini sağlamak olduğunu belirtti.
BM, bu teknolojiyi iklim değişikliği gibi ortak bir insanlık meselesi olarak görüyor ve bu konuda küresel bir işbirliği gerekliliğine inanıyor. Teknoloji devleri ile ortak çalışmanın gerekliliği de bu raporun ana unsurlarından biri.
Yapay zekanın kontrolsüz gelişimi, toplumsal eşitsizliklerin derinleşmesine ve hatta küresel güvenlik tehditlerinin ortaya çıkmasına yol açabilir. Bu nedenle, BM, AI’yi kontrol altına almak için hem özel sektörle hem de devletlerle işbirliği yaparak, daha kapsayıcı ve adil bir yönetişim modeli oluşturmaya çalışıyor.
AI’nin Fırsatları ve Riskleri
TED Talks’ta yapılan bu konuşmada yapay zekanın sağladığı fırsatlar, bireyler ve endüstriler için oldukça geniş kapsamlı olarak ele alındı.
Bireysel düzeyde, ChatGPT gibi yapay zeka araçları, insanlara yaratıcı projelerde yardımcı olabilir, sanatsal içerikler üretmelerini sağlayabilir veya kişisel asistan olarak görev yapabilir.
Endüstriyel düzeyde ise yapay zeka, sağlık sektöründen enerjiye, ulaşımdan perakendeye kadar pek çok alanda verimliliği artırıyor
Büyük ilaç şirketleri AI kullanarak yeni aşılar geliştirebiliyor veya enerji şirketleri daha verimli enerji kullanımını sağlamak için bu teknolojiden faydalanıyor.
Ancak bu fırsatların yanı sıra, yapay zekanın birçok riski de bulunuyor. AI’nin işgücündeki dönüşümü hızlandırması, pek çok insanın işsiz kalmasına neden olabilir.
Aynı zamanda, veri gizliliği ihlalleri ve AI’nin kötü niyetli aktörler tarafından kullanılması, önemli tehditler arasında yer alıyor.
Bremmer, bu risklerin dikkatli bir düzenleme ve etik kuralların uygulanmasını gerektirdiğini belirtiyor.
Bu nedenle, küresel AI yönetimi, bu tür sorunların çözülmesi ve teknolojinin faydalarının toplumun tüm kesimlerine ulaşmasını sağlamayı hedefliyor.
Teknoloji Devleri ve Güç Dinamikleri
Günümüzde yapay zeka geliştirme sürecinde öncü olanlar büyük teknoloji şirketleri. Meta, Google, Amazon gibi devler, yapay zekanın nereye gideceği konusunda büyük bir söz sahibi.
TED konuşmasında Ian Bremmer, bu güç yoğunlaşmasının devletlerin ve uluslararası toplumun yapay zeka yönetiminde geri planda kalmasına ve toplumsal çıkarların zarar görmesine neden olabileceğini vurguluyor.
Hükümetler, bu güç dengesini düzenlemek ve teknolojinin olumsuz etkilerini önlemek adına daha etkin bir rol üstlenmeli.
Yapay zekanın bu denli büyük ölçekli kontrolünün yalnızca birkaç teknoloji devine bırakılması, toplumsal eşitsizlikleri daha da derinleştirebilir ve insanların bu teknolojiden faydalanma kapasitesini sınırlandırabilir.
Bu nedenle, TED’de de belirtildiği gibi, küresel işbirliği ve düzenleyici yaklaşımlar, büyük teknoloji şirketlerinin tekeline karşı denge sağlayabilir.
Küresel Güney ve Eşit Erişim Sorunu
TED Talks kapsamında yapılan konuşmada yapay zekaya erişimdeki eşitsizlikler ele alındı. Özellikle Küresel Güney, bu teknolojiden en az faydalanan bölge olarak öne çıkıyor.
Afrika gibi bölgelerde internet ve temel altyapı eksiklikleri, yapay zeka teknolojisinin kullanılabilirliğini sınırlıyor.
BM raporunda bu eşitsizliklerin giderilmesi için AI kapasite geliştirme merkezlerinin oluşturulması ve bu bölgelerde eğitim ve kaynak sağlanması öneriliyor.
Bu tür adımlar, Küresel Güney’in AI’den faydalanma kapasitesini artırabilir ve bu teknolojinin küresel düzeyde daha adil bir şekilde kullanılmasına olanak tanıyabilir.
AI Kullanımı ve Küresel İşbirliği
Yapay zeka teknolojilerinin askeri ve ekonomik alanlarda kullanımı, uluslararası işbirliğini her zamankinden daha önemli kılıyor. TED’de Ian Bremmer, yapay zekanın silah sistemlerinde kullanılmasının bu teknolojinin yaratabileceği en büyük tehditlerden biri olduğuna dikkat çekiyor. Aynı şekilde, AI’nin ekonomik sistemlerde manipülasyon amacıyla kullanılması da büyük riskler barındırıyor. Bu nedenle, uluslararası işbirliği ve düzenleyici çabalar, yapay zekanın güvenli ve etik bir şekilde kullanılmasını sağlamak için kritik bir rol oynuyor.
Toplamak Gerekirse;
Yapay zekanın geleceği, onun nasıl yönetileceği ile doğrudan ilgili. TED Talks kapsamında Birleşmiş Milletler’in bu konuda attığı adımlar, yapay zekanın yalnızca belirli bir kesimin elinde bir güç aracı olmasını önlemek ve bu teknolojiden herkesin faydalanmasını sağlamak için önemli bir çaba. Küresel işbirliği, yapay zekanın daha adil ve kapsayıcı bir şekilde kullanılmasını sağlayabilir.
Ian Bremmer’ın TED’deki konuşmasında da belirttiği gibi, yapay zekanın geleceği, bireyler olarak bizim bu konuda ne kadar farkında olduğumuza ve sorumluluk aldığımıza bağlı. Bu teknoloji, doğru yönetildiği takdirde, insanlığın en büyük sorunlarını çözme potansiyeline sahip.
Yapay zekanın yönetiminde etkin rol almak, bu konuda farkındalık yaratmak ve uluslararası işbirliğini desteklemek hepimizin sorumluluğu. Eğer yapay zekayı daha iyi bir dünya için kullanabilirsek, bu sadece teknoloji devlerinin değil, tüm insanlığın kazanımı olacaktır.
Yazar: Oğulcan Onay
Sales Specialist